Yaşasın Demokrasi – Haldun Taner

11 Ağu Yaşasın Demokrasi – Haldun Taner

Haldun Taner öyküleri artık vazgeçilmezlerimin arasında yer alıyor. İçimizden, bizden hikayeleri anlatıyor ve bunu o kadar hoş bir üslup ile yapıyor ki okumaya doyamıyorsunuz.

Haldun Taner kitapları bende hep aynı hissiyatı uyandırıyor. Yine güzel bir kitap okuyacağım ve mutlaka ama mutlaka gülümseyeceğim. evet, Haldun Taner kitaplarında mutlaka gülümsüyorsunuz. Hatta bazılarında kahkaha bile atıyorsunuz.

Bazı kitaplarında ise gülüyorsunuz ya da gülümsüyorsunuz ama buruk bir biçimde. Çünkü ülkemizin geldiği noktaya üzülüyorsunuz. Ağlanacak halimize gülmek derler ya işte bunu yaşıyoruz çoğu zaman. Ama bu bizim için artık alışılmış bir durum haline geldi biliyorsunuz. Bizde böyle diye bir söz bile çıktı artık. Bir de şu söz var; “hangi işimiz doğru ki?”

Evet ülkemizde bir çok şey o zamanlarda doğru gitmiyormuş. Geçen bunca zamana rağmen değişen çok fazla bir şey olmamış. Benzer işleyiş bugünde devam ediyor. İşte bu bizim için kötü, ülkemiz için kötü, ülkemizin geleceği çocuklar için çok daha kötü, coğrafyamız içinde kötü. Bunların hepsini biliyor ama yine de herhangi bir düzeltme yapamıyoruz. Çünkü eğitimsiz, bilgisiz, ya tam cahil ya da yarı cahil bir yönetim her zaman bizler için karar veriyor.

Bu kadar karamsar ve kötü bir tablodan sonra sanıyorum biraz kitap okuyarak kafamızı dağıtmalıyız. Hadi başlayalım o zaman Yaşasın Demokrasi ile.

İyi okumalar.

Kitap adı: Yaşasın Demokrasi
Yazar: Haldun Taner
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa: 72
Baskı: 2016
Tür: Hikaye

Yaşasın Demokrasi – Haldun Taner

Arka kapak;
Yağlı Kapı, Dairede Islahat, Heykel, Beatris Mavyan, Yaşasın Demokrasi, Geçmiş Zaman Olur ki, Necmiye’nin Hatırı, Sebati Bey’in İstanbul Seferi, İşgüzar Bir Polis, Harikliya adlı öykülerden oluşan Yaşasın Demokrasi Taner’in ilk öykü kitabıdır. “Haldun Taner’in, Hüseyin Rahmi’den Orhan Kemal’e anlatılagelen halkı hem içlerinden biri gibi tanıyarak ve severek, deyimleriyle, yaşama tavrı ayrıntılarıyla, sevap ve günahlarıyla yaşattığı hem de bunları hiç bayağılaştırmamak gibi güç bir işin üstesinden, hiç çaba sarf etmemişçesine, rahatça geldiği görülür.” (Füsun Akatlı)