21 Oca Wolverine Back in japan – Jason Aaron
Çizgi romanda sıkılınmaz evet ama sanırım ben bir ilki yaşadım. Marvel editörleri de oldukça sıkılmış olmalılarki böyle bir çalışma hazırlamışlar. Tamam çizerler farklı her bölümde farklılıklar gösteriyor ona bir şey demiyorum ama hikaye bütünlüğü yok. Kopuk kopuk ilerliyor gibi geldi bana. Tutarsızlıklar da cabası tabi. Adam Kuberts’in çizimlerini seviyorum ama diğer çizerler için aynı şeyleri ne yazık ki söyleyemeyeceğim. Sanırım aceleye geldi ya da başlarında Türk bir ajans sahibi vardı hadi hadi yetiştirmemiz lazım diyen. Çizgi romanlarda en çok sevdiğim şey detaylardır. Fakat Back in Japan’da detaylar yok denecek kadar az Adam Kuberts haricindeki çizerlerde. Gerçi Adam Kuberts’de biraz aceleye getirmiş gibi ama neyse o kurtarıyor bana göre.
Jason Aaron son bir kaç Wolverine serisinde iyi olmadığını, bunların gerçek Wolverine’den uzaklaştığı söylenir. Çok tecrübem olmasada bu seri ile ilgili iyi olmadığını bu kitapta anladım. Sanırım seçimlerimde daha detaylı araştırmalar yapacağım. Wolverine serisinin arşivini tabiki isterim o ayrı ama okunacak birşey kalmayınca devam etmeyi tercih ederim. Sırada daha birçok eser varken kötü anlatımlar, kopuk hikayeler ve detaysız çizgilerle çizgi roman zevkimi inciltmek istemiyorum. Ha hiç mi zevkle okuduğun yeri yok var tabiki Wolverine’nin doğum günü hediyesi 🙂 Bunun haricinde bilgi veremem. Okuyunca zaten sizde göreceksiniz tek iyi yerin o olduğunu.
Mystique, Sabretooth tamam iyi hoş sıkıntı yok ama gümüş samuray karakteri beni çok sıktı gerçekten. Hayır anlamadığım tüm hikayenin bir yerlerinden fırlıyor ve konu sürekli onun üzerinde ilerliyor. Belkide kaçırdığım noktalar oldu bu konuda ikinci kez okuduğumda şekillenirse birşeyler ve az daha sempati duyarsam gümüş samuraya, olayın detayını çözerim.
Değinmeden geçemeyeceğim bir kaç nokta daha var örneğin filmden tamamen kopuk olan sadece çizgi roman serisinde gördüğüm Mystique ile Sabretooth birlikteliği. Tamam çizgi romanda o şekilde ilerliyor olabilir ama Magneto, Beast yada Professor-X ile sanki hikaye daha dolgun gibi geliyor bana. Belkide filmde Sabretooth çok kısa kesilmiştir o yüzden böyle bir kanıya varmışısdır bilemiyorum. Bildiğiniz gibi Sabretooth filmde tam bir hayvandır ve sadece emirleri yerine getiren düşünceden yoksun bir karakterdir. Fakat Wolverine’in başlangıç filminde çıkan Sabretooth ise abisi rolündeki Victor’dur. Normalde hikaye böyleyken film ve çizgi roman arasındaki farklılıklardan dolayı işler karışıyor ve hikayeler arasında hepten kopuyorsunuz. Bu aynı örümcek adam faciasına benziyor. Ne film birşeye benziyordu ne sonrasında çekilen devam filmleri. O kadar kötüydü ki görsel efektler için bile dayanamamıştım. X-Men ve Wolverine’ninde aynı izde gittiğini görmek çok üzücü oldu benim için. X-Men Origins: Wolverine’de güzel başlayan bir film nasıl kötü bitirilir? Sorusunun cevabı gibiydi mesela.
Wolverine ve Sabretooth ile ilgili daha geniş bilgi için tıklayın
Dark Knight gibi bir kahraman filminden sonra hepsi etkilenir ve bu kalite skalasında kahraman filmleri gelir diye hep ümitliydim dostlar. Ama ne yazık ki çıkan sonuçlar beni sürekli olarak kahramanların sinema dünyasından uzaklaştırıyor. Mide bulantısı mimarı kaptan amerika, thor ve green lantern gibi konulara hiç girmeden konuyu burada kapatıyorum. Avengersda beni hulktan bile soğutmayı başaran Joss Whedon abimize saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Hele hele Hulk’u kontrol altında tutabilen ve istediği zaman dönüşebildiği, emir aldığı sahne yok mu! Bu kadar mı abuk subuk bir iş olur. Hayır işin komiği sahnenin birinde kontrol edemiyor bir anda Hulk oluyor ortalığı dağıtıyor, ama ne hikmetse son sahnede motoruyla geliyor ve kontrolsüz güç güç değildir diyor. Naptın arkadaş yolda kendini mi eğittin? Dalaylamaya mı çıktın yoksa o mu sana çıktı nedir? Tamam eğlencelik, senaryosu olmayan, klasik amerika bizi kurtardı filmi ama insan dayanamıyor sevdiği bir karakteri o halde görünce. Kimse senin gibi bir Hulk canlandıramayacak sanırım Edward Norton…
Kitap adı: Wolverine: Back in japan
Yazar: Jason Aaron
Çizer: Dave Meikis, Renato Guedes, Mike Perkins, Steve Dillon, Jefte Palo, Daniel Acuna, Paul Pelletier, Ron Garney, Billy Tan, Adam Kubert
Dil: İngilizce
Yayınevi: Marvel Comics
Sayfa: 128
Baskı: 2012
Tür: Çizgi Roman
Ölçüler: 18.2 x 1.2 x 26.6cm
#Wolverine Back in japan – Jason Aaron #Wolverine Back in japan #Jason Aaron
- Like
- Digg
- Del
- Tumblr
- VKontakte
- Buffer
- Love This
- Odnoklassniki
- Meneame
- Blogger
- Amazon
- Yahoo Mail
- Gmail
- AOL
- Newsvine
- HackerNews
- Evernote
- MySpace
- Mail.ru
- Viadeo
- Line
- Comments
- Yummly
- SMS
- Viber
- Telegram
- Subscribe
- Skype
- Facebook Messenger
- Kakao
- LiveJournal
- Yammer
- Edgar
- Fintel
- Mix
- Instapaper
- Copy Link
Bu Ay Okuduklarım - Ocak 2015
Posted at 11:29h, 01 Şubat[…] Çizgi romanda sıkılınmaz evet ama sanırım ben bir ilki yaşadım. Marvel editörleri de oldukça sıkılmış olmalılarki böyle bir çalışma hazırlamışlar. Tamam çizerler farklı her bölümde farklılıklar gösteriyor ona bir şey demiyorum ama hikaye bütünlüğü yok. Kopuk kopuk ilerliyor gibi geldi bana… Yazının devamı için… […]