01 Tem Utanç – John Maxwell Coetzee
J. M. Coetzee’nin “Utanç” adındaki romanını okumayı uzun zamandır erteliyordum. Geçenlerde cesaret edip başladım ve düşündüğüm gibi ağır bir roman değilmiş diye geçirdim içimden. Her şey aslında biraz klişeleşen bir olayla başlıyor: üniversitede akademisyen olan David Lurie, bir kız öğrencisine karşı cinsel bir çekime kapılıyor. Ve kızın güzelliğinin paylaşılması gerektiğine inanarak, onunla birlikte oluyor. Melanie adlı bu kız aslında ilişkiye itiraz etmiyor ama gönüllü olduğu da söylenemez. Çok geçmeden bu olay üniversitede duyuluyor, David bu olayda suçlu bulunuyor. Özel hayatında problemleri olan Melanie, David’in aleyhine konuşuyor.
Buraya kadar her şey tekdüze sayılırdı aslında. Fakat bu noktadan sonra roman bambaşka bir noktaya adım adım ilerlemeye başlıyor.
Her şeyden kaçarak, kendini savunmayı bile reddeden David, bir çiftlik işletmeye çalışan kızı Lucy’nin yanına gidiyor. Burada karşı karşıya kaldığı hayat, David için eski hayatına nazaran çok daha farklıdır. İnsanıyla, şartlarıyla, düşünceleri ve inançlarıyla.
“Utanç” nedir, kişiden kişiye ve coğrafyadan coğrafyaya değişebilir mi? İnsanın kendinden midir, doğuştan mıdır yani yoksa çevrenin oluşturduğu bir yanılsama mıdır?
David bu soruların doğurduğu ağır gerçeklerle yüzleşirken, çoğu kitapta karşılaştığımız bir “aydınlanma” yaşıyor. Fakat bu aydınlanma, bildiğimiz türden, içimizi açan, önümüzdeki engelleri kaldıran türden bir aydınlanma değil. Şamar olup yüzünüze iniyor ve sizi ciddi anlamda sarsıyor diyebilirim.
“Dünyanın yaşayan en büyük yazarlarından biri” olarak gösterilen Coetzee, aslında bu tabirle beklentiye dair çıtayı üst noktalara taşıyor olabilir ve beklenti çoğu zaman kitaplardan aldığımız tadı belirli oranda azaltan bir şey. Ancak bana göre, “Utanç” beklentiyi tam anlamıyla karşılıyor ve en ufak bir hayal kırıklığı yaratmıyor.
İyi okumalar dilerim, sevgiler…
Kitap adı: Utanç
Orijinal adı: Disgrace
Yazar: John Maxwell Coetzee
Çeviri: İlknur Özdemir
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa: 271
Baskı: 2016
Tür: Roman
Utanç – John Maxwell Coetzee
Arka kapak;
J. M. Coetzee, 1999 Booker Roman Ödülü’nü alan etkileyici romanı Utanç’ta, şiddetli, yaoğun bir dönüşüm geçirmekte olan bir toplumun, yeni Güney Afrika’nın öyküsünü anlatıyor. İki kez evlenip boşanmış, bir kız babası olan, elli iki yaşındaki Profesör Lurie’nin öyküsünde, hem siyasal hem de kişisel dönüşümler, değişimler yaşayan sanclıı bir toplumun insanını tanıtıyor. Bir kız öğrencisiyle girdiği ilişki sonucu okulundan ayrılmak zorunda kalan Profesör Lurie’yi arkadaşları dışlıyor, eski karısı da alaya alıyor. Lurie, kızı Lucy’nin çiftliğine sığınıyor, elinde kalan tek insancıl ilişki kızı ile olanıdır. Lucy’nin koşullarına ve ırk ayrımının yeni boyutlar aldığı bir topluma uyum sağlamak yoluda inançsızca sürdürdüğü çabaları, bir öğle sonrası kızıyla birlikte yaşadığı vahşi bir saldırıyla kesintiye uğruyor.
Acımasız bir dürüstlükle yazan J. M. Coetzee, okura yumuşak bir roman sunmuyor, sert bir öykü anlatıyor, ama güçlü ve inanılmaz güzellikte, hem keyifli, hem kasvetli bir öykü. Baştan sona gereksiz tek bir sözcük ya da cümle içermeyen Utanç, Profesör David Lurie’nin düşüşünü anlatırken, daha ilk satırından kıskıvrak yakalıyor okuru, Lurie’nin kişisel öyküsüyle Güney Afrika’nın öyküsü iç içe geçiyor; beyazıyla siyahıyla bütün Afrikalıların uydukları kuralların tümü tersine dönüyor, çarpıtılıyor. Utanç, aslında insan olmanın ne anlama geldiğini araştırıyor. J. M. Coetzee, İnsanın içine işleyen gerçekleri yalın ama vurucu bir üslupla dile getirirken yaşayan en iyi romancılardan biri olmayı da hak ediyor.
- Like
- Digg
- Del
- Tumblr
- VKontakte
- Buffer
- Love This
- Odnoklassniki
- Meneame
- Blogger
- Amazon
- Yahoo Mail
- Gmail
- AOL
- Newsvine
- HackerNews
- Evernote
- MySpace
- Mail.ru
- Viadeo
- Line
- Comments
- Yummly
- SMS
- Viber
- Telegram
- Subscribe
- Skype
- Facebook Messenger
- Kakao
- LiveJournal
- Yammer
- Edgar
- Fintel
- Mix
- Instapaper
- Copy Link
Yorum yok