02 Mar Talihsiz Serüvenler – Lemony Snicket
Yetişkinler için yazılmış kara mizah türündeki bir çocuk romanından bahsedeceğim bugün: talihsiz serüvenler dizisi. Bu dizi tam olarak on üç kitaplık – neden mi on üç, çünkü az sonra anlatacağım birkaç husustan sonra sizin de son derece garip biri olduğuna karar verme ihtimalinizin yüksek olduğu yazar, bu uğursuz rakama takmış görünüyor – ve kitapların isimleri sırasıyla şöyle:
Kötü Günler Başlarken
Sürüngen Odası
Uçuruma Bakan Pencere
Bitik Orman
Katı Kurallar Okulu
Alacakaranlık Bulvarı
Karga Laneti
Dehşet Hastanesi
Karnaval Ucubeleri
Kaygan Yamaç
Mantar Mahşeri
Evvelki Tehlike
Son
Yazar Daniel Handler, Lemony Snicket takma adını kullanır ve seriye çok sonradan Lemony Snicket karakteriyle dahil olur fakat kendisinin kim olduğunu yalnızca tahmin edebiliyoruz.
Lemony karakterinden bahsetmeden önce kitabın baş karakterlerinden bahsetmeliyim önce.
Violet, Klaus ve Sunny Baudelaire kardeşler (Baudelaire ismini ünlü şair Charles Baudelaire’den esinlenerek vermiş) anne ve babalarını bir yangında kaybettikten sonra, bankacı Bay Poe (Edgar Allan Poe’ya gönderme) tarafından üçüncü kuşaktan dördüncü kuzenleri gibi dıdısının dıdısı bir akrabaya evlatlık verilirler. Bu uzaktan akraba yani Kont Olaf, kardeşlere ailelerinden kalmış büyük bir mirasın peşindedir. Kardeşler ilk kitapta bunu açığa çıkardıktan sonra ikinci kitapta başka bir dıdısının dıdısı akrabanın yanına verilirler. Fakat hiçbir akrabanın yanında bir kitaptan fazla kalamazlar. Çünkü Kont Olaf her defasında kılık değiştirerek çocukları bulup başlarına bela olur.
Böylelikle her kitabın sonu talihsizliklerle biter. Çocuklar her defasında Kont Olaf’ın planlarının farkına varır fakat hiçbir büyüğü buna inandıramazlar. Sonunda işin içinden kendi çabalarıyla çıkmaya çalışırlar.
Çocuk romanı adı altında yazılmış seri aslında kara mizahı barındırır ve altıncı kitaptan sonra çocuklar “büyüklerle olmayacak bu iş” diyerek bağımsızlıklarını ilan ederler ve Kont Olaf”tan kendi başlarına kaçmaya başlarlar.
Fakat daha da garibi, anne ve babalarının ölümü, gizemli yangınlar, anne ve babalarının hatta Kont Olaf”ın da içinde bulunduğu gizli bir örgüt hakkında soru işaretleri ortaya çıkmaya başlar. Bu noktadan sonra artık seri sizi öyle bağlar ki “bu nasıl çocuk romanı kafam allak bullak oldu” demekten kendinizi almanız mümkün olmaz.
Lemony Snicket’a geri dönecek olursam, bu adam aslında talihsiz kardeşlerin annesi Beatrice’a aşıktır ve neredeyse her kitabın başında Beatrice hakkında hüzünlü notlar serpiştirir. Bu kadın bilinmeyen bir sebeple Lemony’yi istememiş ve kardeşlerin babası Baudelaire ile evlenmiştir. Kesin olmamakla birlikte büyük ihtimal Lemony Snicket’ın kendisi de gizemli yangınların içinde bulunmuş fakat mucize eseri kurtulmuştur. Sürekli yaptığı büyük aptallıktan bahseder fakat olaylardaki kendi rolünü aydınlatmayı tercih etmez. Her ne yapmış olursa olsun sonuçta sevdiği kadının üç çocuğunun başlarına gelenleri aydınlatmaya karar vermiş ve kendisini bu yola adamıştır.
Bu yoldan memnun olsa da olmasa da devam etmek zorundadır:
“Baudelaire öksüzlerinin keyif kaçırıcı ve göz korkutucu hayatını araştırıp yazıya dökmenin bütün zamanımı alması benim için acı bir şey. Ama senin bütün zamanını önüne konan sebzeli yemekleri atıştırmak ya da bunları bir başkasına yedirmek gibi damak tadına daha uygun işlere verme şansın var.” (Karnaval Ucubeleri)
“Ben bu öksüzlerin talihsiz serüvenlerini araştırmaya ve elimden geldiği kadar yazıya dökmeye ant içmiş biriyim. Önceden yere fırlatılmış olarak bulduğun bu kitabı hiç açmadan olduğu gibi bırakmanın en doğru şey olduğunu benden daha iyi kimse bilemez.” (Dehşet Hastanesi)
Yazar her kitabın arka kapak yazısında, okuyanı kitabın içerdiği talihsizliklere karşı uyarır ve eğer mutlu hikayeleri tercih ediyorsa elindeki kitabı hemen bırakmasını ister. Ayrıca yine her kitabın sonunda, bir sonraki kitabı araştırırken bulunduğu mekanlardan ipuçları taşıyacak – örneğin burası gayet sulu bir yerse kağıdın ıslanmış ve mürekkebinin dağılmış olduğunu görürsünüz – mektupları, kendi editörüne gönderir. Söz konusu editör de bu mektupları okuyucuyla paylaşır.
Kısacası yazar, kendini de kapsayacak hatta kitapların yazar kısmına kendi ismini değil romandaki ismini yazacak kadar büyüttüğü bir kurguda sizi de resmen sürükler.
Bir sonraki kitabı heyecanla elinize alır, Brett Helquist imzalı çizimleri özenle inceler, kitabın arkasındaki talihsizlikleri ve yazarın uyarısını her defasında gizli bir mazoşistlikle okur ve kitabın sonundaki editörün eklediği mektubu gülümseyerek gözden geçirirsiniz.
Eminim bu seriyi okuyan çoğu insan okurken bunları alışkanlık haline getirmiştir 🙂
Tüm bunların yanında ben de serinin çoğu seveni gibi serinin hak ettiği ilgiyi göremediğini düşünenlerdenim. Filmi bile bana göre özenle bulunmuş mekanları, harika kostümleri hatta ve hatta Kont Olaf’ı canlandıran Jim Carrey faktörüne rağmen gişede hak ettiği ilgiyi görememiş. Çok üzücü gerçekten. Bana kalırsa 9 yaşını geçmiş her insan bu serinin o farklı ve güzel tadına bakmalı kesinlikle. 13. kitabın sonundaki o hüznü yaşamalı! Benim için her zaman özel olarak kalacak bir seridir talihsiz serüvenler. Hangi yaşta olursanız olun, eğer okursanız umarım sizin için de öyle olur.
Sevgiler…
Kitap adı: Talihsiz Serüvenler
Orijinal adı: A Series of Unfortunate Events
Yazar: Lemony Snicket
Çeviri: Nurettin Elhüseyni
Yayınevi: Doğan ve Egmont Yayıncılık
Sayfa:
Baskı: 2006
Tür: Fantastik, Çocuk ve Gençlik
#Talihsiz Serüvenler – Lemony Snicket #Talihsiz Serüvenler #Lemony Snicket
- Like
- Digg
- Del
- Tumblr
- VKontakte
- Buffer
- Love This
- Odnoklassniki
- Meneame
- Blogger
- Amazon
- Yahoo Mail
- Gmail
- AOL
- Newsvine
- HackerNews
- Evernote
- MySpace
- Mail.ru
- Viadeo
- Line
- Comments
- Yummly
- SMS
- Viber
- Telegram
- Subscribe
- Skype
- Facebook Messenger
- Kakao
- LiveJournal
- Yammer
- Edgar
- Fintel
- Mix
- Instapaper
- Copy Link
Mimikli Böcek
Posted at 23:40h, 11 Mart20 dakika önce, şu an Harry Potter serisini okuyan oğlumla konuştuk. Bu seri bitince ne okuycam diye dertleniyodu. Ben de yine benzer nitelikte, hoşuna gidebilecek kitap bakarız demiştim. Sanırım sayende bulduk. 😉 Çok teşekkürler. Hemen not alıyorum. Sevgiler… 🙂
pilozof
Posted at 07:13h, 12 MartUmarım beğenir bu seriyi de. 🙂 vesile olduğuma sevindim 🙂
Jen lawrence
Posted at 22:55h, 13 HaziranFotoğraftaki kitaplar hangi mağazadan?