Masumiyet Müzesi – Orhan Pamuk

11 Nis Masumiyet Müzesi – Orhan Pamuk

“Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum” Öyle altı dolu, öyle iyi ifade eden bir cümle ki bu, adeta özeti gibi romanın! Uzun cümleleri, uzun betimlemeleri, bitmek bilmeyen sayfaları ile Orhan Pamuk, okunması zor bir yazar, kabul ediyorum. Ancak Masumiyet Müzesi gibi, saplantılı bir aşkın romanı da başka türlü yazılamazdı!

Roman, 70’li yılların İstanbul’unda, zengin bir ailenin çocuğu olan Kemal’in, düzenli bir ilişkisi ve gelecek planları varken, uzak akrabalarının fakir kızı Füsun’a aşık olması ile başlıyor. Kemal’in Füsun’a olan aşkının, küçük bir kaçamaktan, tutku dolu bir saplantıya dönüşmesi ise, aslında aile ve gelecek kaygısıyla verdiği karar neticesinde onu kaybetmesiyle, yani artık ona ulaşamayışıyla umutsuz bir hal alıyor.

Ama usta yazar, bu basit “zengin erkek, fakir kız” hikayesini öyle bir işliyor, öyle bir anlatıyor ki, Kemal’le birlikte yaşadığı her türlü buhranı içinizde hissetmekten kendinizi alamıyorsunuz.

Kemal’in saplantılı aşkı, onun bir süre sonra hayatının tek amacı haline gelince, artık sosyal ortamlarından uzaklaşan, hayatının çizgisi tamamen değişen birine dönüşmesi de kaçınılmaz oluyor.

Kemal, Füsun’a her ulaşmaya çalıştığında, onu biraz daha kaybederken, her temasta ondan bir eşyayı gizlice çalıyor ve böyle meydana geliyor işte Masumiyet Müzesi. Kahramanımız, saplantılı aşkının yaşadığı evi sonunda bir müzeye çeviriyor ve orada senelerce biriktirdiği Füsun’a ait eşyaları sergiliyor.

Rayından çoktan çıkmış hayatına tanıklık edenler, onun mutsuz olduğunu düşünse de, sonunda ulaştığı gayesi ve yaşadığı tüm herşeye rağmen Kemal “herkes bilsin, çok mutlu bir hayat yaşadım” diyerek bitiriyor sözlerini…

Bizler okurken, çok derin bir buhranın içinden geçiyor, çok yoğun duygularla bunalımlara, ümitsizliklere sürükleniyor, Füsun’un adını bile duymak istemeyecek noktaya geliyoruz kimi zaman… Ancak kitabın sonunda nirvanaya ermiş bir keşişin kavuştuğu huzur duygusuna tanıklık etmenin metaneti çöküyor bizim de omuzlarımıza…

“Masumiyet Müzesi” çok iyi tasarlanmış bir “proje” aynı zamanda.
Orhan Pamuk, ince ince işlediği, gerçek bir saplantının gerektirdiği gibi, hiç bir detayı atlamadığı ve bu detayların üzerine kurduğu romanının her bir parçasını, gerçekliğe taşıyor. Böylece, romanın yayınlandığı 2008 yılından 4 yıl sonra, 2012 yılında faaliyete geçiyor “Masumiyet Müzesi” Henüz gidip görme fırsatı bulamasam da, 2014 yılında Avrupa’da “Yılın Müzsi Ödülü”nü alan ve romandan büyük izler taşıyan müzeyi de görmek, o atmosferi solumak, Kemal’in Füsun’a olan aşkının gerçekliğinin izlerini sürmek lazım ilk fırsatta…

Kitap adı: Masumiyet Müzesi
Yazar: Orhan Pamuk
Yayınevi: İletişim Yayıncılık
Sayfa: 592
Baskı: 2008
Tür: Roman

#Masumiyet Müzesi – Orhan Pamuk #Masumiyet Müzesi #Orhan Pamuk

Kitap Etiketleri:
Yasemin Gül
yasonder@gmail.com

Aslen İzmir'li, sonradan İstanbul'lu. Aslen İşletme mezunu, sonradan Çocuk Gelişimi. Görünürde kariyer hedefleri olan bir beyaz yaka, ama aslen hep sanat heveslisi! Bu yüzden hep yazıp çiziyor, durmadan yeni bir şeyler deniyor. Aktif olarak kendi bloğunda da yazılarını ve denediklerini paylaşıyor. Edebiyatı, felsefeyi, tiyatroyu, sinemayı, yazı yazmayı, seyahat etmeyi, çiçekleri ve çocukları çok seviyor, 1 çocuk annesi.

Yorum yok

Yorum yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

error: Yazılar izinsiz kopyalanmamalı!
Send this to a friend