07 Oca Kule – William Golding
Kule, William Golding’in okuduğum üçüncü kitabı oldu. Sineklerin Tanrısı, William Golding’in en bilinen kitabıdır ve gerçekten çok güzel bir eserdir. Aynı şekilde sürükleyici var oldukça net bir anlatıma sahip olan Piramit’te yazarın ustalığının zirvelerinden bir eserdir. Fakat, -burada fakat ile giriş yapmak istemiyordum ama mecburum- Kule bu iki eserden oldukça farklı bir yerde. Peki bu iyi mi kötü mü diye soracaksınız. Buna cevap vermek çok zor inanın.
Kitabın başlarında güzel bir konu ile başlıyoruz. Bir rahip ve bir amaç var. Amaç zorlu yolları seviyor, çetin ceviz dediğimiz bir amaç bu. Rahip ise çok istekli ve çok inançlı. Yani olması gerektiği gibi. İnançları doğrultusunda hareket ediyor, seçilmiş olduğunu düşünüyor. Ne kadar seçilmiş? Neye göre seçilmiş? Kim ya da kimler seçmiş? Bu amaç için tüm bunlar gerekli mi? Gibi bir ço sorunun cevabı kitapta saklı tabi. Ama dediğim gibi rahip çok istekli ve inançlı. Bu olacak, olmalı, olsun diyor başka bir şey demiyor. Dediğim gibi güzel bir konu. Fakat bu güzel konu çok uzuyor sanki. Daha doğrusu belli bir aşamadan sonra sürekli tekrarlanan bir hal, tavır ve ruh hali var sanki. Kitabı okurken yaşayamıyorsunuz. Sadece bitse diye bakıyorsunuz ve bu bitme işlemine odaklanmanı yüzünden, kitaptan artık daha fazla uzaklaşır hale geliyorsunuz. Kafanızda canlandırarak okuyacağınız eser bir de bakıyorsunuz ki size bir çeşit yük olmaya başlamış. Üstüne bir de dini mekan tasvirleri, terimleri ve niceleri girince daha hızlı bir soğuma başlıyor. Kitap belki de 100-150 sayfada bu konuyu anlatıp bitseydi hissiyat daha farklı olabilirdi. Tabi bu benim düşüncem bielmiyorum yanılıyorda olabilirim. İleride tekrar bir şans verip okunabilir.
Fakat bu demek değil ki William Golding eserleri hep böyledir. Kesinlikle böyle bir yargıya kapılmayın. Okuduğum diğer iki eser bitmesin diye sayfaları çeviremiyordum. William Golding eserlerine başlayacak okurlar için bir önerim olabilir bu konuda; ilk kitap olarak Kule’yi seçmeyin. Piramit ya da Sineklerin Tanrısı çok daha iyi bir seçim olacaktır.
İyi okumalar.
Kitap adı: Kule
Orijinal adı: The Spire
Yazar: William Golding
Çeviri: E.Efe Çakmak
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları / Modern Klasikler Dizisi
Sayfa: 242
Baskı: 2015
Tür: Roman
Arka kapak;
Romanlarında gerçekle efsaneyi ustaca birleştiren, insan doğasının en karanlık yanlarını gözler önüne sermeyi hedefleyen Nobel ödüllü yazar William Golding, bu kez ortaçağ dünyasına götürüyor bizleri. Başrahip Jocelin, sağlam temellerinden yoksun olan Meryem Ana Katedral Kilisesi’nin tepesine dev bir kule dikmeye karar vermiştir. Yapı ustası Roger Mason, karısı Rachel, kuleyi tamamlamak için gece gündüz çalışan işçiler, olup biteni hayretler içinde seyreden rahipler, katedralin temizlik işlerine bakan topal Pangall ve başrahibin bile kayıtsız kalamayacağı güzellikte bir kadın Goody Pangall, sonucu merakla beklemektedirler. Kule günden güne yükselmekte ama bu arada öngörülemeyen şeyler olmaktadır. Umudunu yitirmeyen Jocelin mucizenin gerçekleşeceği günü sabırsızlıkla beklemeye koyulur…
- Like
- Digg
- Del
- Tumblr
- VKontakte
- Buffer
- Love This
- Odnoklassniki
- Meneame
- Blogger
- Amazon
- Yahoo Mail
- Gmail
- AOL
- Newsvine
- HackerNews
- Evernote
- MySpace
- Mail.ru
- Viadeo
- Line
- Comments
- Yummly
- SMS
- Viber
- Telegram
- Subscribe
- Skype
- Facebook Messenger
- Kakao
- LiveJournal
- Yammer
- Edgar
- Fintel
- Mix
- Instapaper
- Copy Link
Bu Ay Okuduklarım - Ocak 2016 - Kargadan Notlar
Posted at 00:17h, 02 Ağustos[…] Kule, William Golding’in okuduğum üçüncü kitabı oldu. Sineklerin Tanrısı, William Golding’in en bilinen kitabıdır ve gerçekten çok güzel bir eserdir. Aynı şekilde sürükleyici var oldukça net bir anlatıma sahip olan Piramit’te yazarın ustalığının zirvelerinden bir eserdir. Fakat, -burada fakat ile giriş yapmak istemiyordum ama mecburum- Kule bu iki eserden oldukça farklı bir yerde. Peki bu iyi mi kötü mü diye soracaksınız. Buna cevap vermek çok zor inanın. Yazının devamı için tıklayın […]