27 Şub İzlanda Balıkçısı – Pierre Loti
Bu romanı çok isteyerek ve çok merak ederek başladım. Roman ismindende anlaşılacağı üzere bir balıkçı hikayesi anlatmakta. Fransanın kuzeyinde bir balıkçı kasabasında belli kişilerin üzerinden, o dönemin yaşayışını, hem kişi bazında hemde ülke bazında bize ulaştırmaya çalışmış.
Kitabın başları benim için dikkate değerdi. Bir an kendimi fırtınalı bir denizin ortasında buldum. Bunu hissetmek güzel bir kitabı okurken ama sonrasında inanılmaz bir
düşüş yaşadım. Bu anlatımın çok kıvrımlı olmasından mı yoksa benim başka türlü bir beklenti oluşturmamdan mıdır bilemedim ama incecik kitabı zar zor bitirdim.
Betimlemeler sanırım beni oldukça yordu. Kitabın genelinde aslında oldukça yüzeseysel anlaşılabilir bir konu işlenmiş. Bir aşk hikayesi, savaş, trajedi var ve bazı noktalarda
anlatım oldukça vurucu olabiliyor ki bunu severim.
Özet olarak beni oldukça yoran bir kitap oldu ve biraz da hayal kırıklığına uğradım ama kötü veya çok iyi bir kitapta diyemem. Goodreads yorumlarında oldukça başarılı yorumlarda mevcut.
Eğer deniz ve soğuk iklimleri kasveti ve trajediyi seviyorsanız iyi bir roman sayılabilir.
Kitap adı: İzlanda Balıkçısı
Orijinal adı: Le Pecheur D’Islande
Yazar: Pierre Loti
Çeviri: Barış Behramoğlu
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa: 208
Baskı: 2012
Tür: Roman
Arka kapak:
Bretagne bölgesindeki Paimpol kasabasında her avlanma mevsimi öncesinde hummalı bir çalışma vardır. Denizcilerin muşamba giysileri, lodos şapkaları dikilir; ağları, oltaları onarılır, yanlarına alacakları erzak hazırlanır… Yıl ikiye ayrılır: balıkçıların kasabada olduğu aylar ve denize gittikleri zamanlar… Onlar yokken ne kadar kaygılı bir bekleyiş egemense döndüklerinde de o kadar mutluluk vardır (ya da dönemeyenlerin kasabanın üzerine çöken matemi)…
Romanın fonunda bir balıkçı kasabası olsa da İzlanda Balıkçısı üç aileye odaklanır: kuşaklar boyu denizci olmuş Gaos’lar, Moan’lar ve zengin bir aile olan Mevel’ler… Gaos’ların yakışıklı ve mağrur oğlu Yann, Mevel ailesinin güzeller güzeli kızı Gaud, yaşlı büyükannesiyle yaşayan Yann’ın yakın arkadaşı Sylvestre. Maud ile Yann arasında uzaktan uzağa süren aşkın tek engeli, aralarındaki sınıf farkıdır. “Paris görmüş” Gaud, aşkı için her şeyden vazgeçmeye hazırdır ama Yann’dan umduğu karşılığı göremez. Yann ise kendisinde katbekat zengin bir kıza olan aşkını bir türlü açığa vuramaz.
Denize dair bütün kitaplarda olduğu gibi başkahraman denizdir… Deniz hem hayatın hem de ölümün sebebidir. Her zaman son sözü söyleyendir… Pierre Loti İzlanda Balıkçısı’nda öyle yalın, öyle insanın kendini dalgalarına kapıp koyuverdiği bir dil kullanmıştır ki, aynı acıları, aynı mutlulukları derinden hissedersiniz. Hiç eskimeyen bir dil, isimler değişse dünyanın her yerinde yaşanabilecek bir öykü. Kuşkusuz gerçekliği su götürmez tanımlarla, ifadelerle, bir yumruk gibi boğazınıza tıkanan acılarla…
- Like
- Digg
- Del
- Tumblr
- VKontakte
- Buffer
- Love This
- Odnoklassniki
- Meneame
- Blogger
- Amazon
- Yahoo Mail
- Gmail
- AOL
- Newsvine
- HackerNews
- Evernote
- MySpace
- Mail.ru
- Viadeo
- Line
- Comments
- Yummly
- SMS
- Viber
- Telegram
- Subscribe
- Skype
- Facebook Messenger
- Kakao
- LiveJournal
- Yammer
- Edgar
- Fintel
- Mix
- Instapaper
- Copy Link
Hayal oral
Posted at 20:22h, 15 NisanSürükleyici..Bazı yerlerde tutarsızlıklar,kurgu hataları ve çeviri problemlerine rağmen genel olarak beğendim diyebilirim.Dr.Hayal Oral