23 Şub Godot’yu Beklerken – Samuel Beckett
Tiyatro izlemek kadar okumayıda severmisiniz? Cevap evet ise hemen Godot’yu Beklerken’i okumalısınız. Sonu gelmeyen, anlamsız bekleyişi anlatan, absürd tiyatronun en önemli örneklerinden biridir Godot’yu Beklerken. En çarpıcı yanlarından biri okuyucunun/izleyicinin fikirlerini hareketlendiren imgelemeleridir. Godot’yu Beklerken, boşunalığı, anlamsızlığı, hiçliği, amaçsızlığı, çaresizliği, bitmişliği, bekleyişi ve tüm bunların sıkıntılarını anlatır. Tüm bunların arasında anlamsızlığa olan betimlemeler bazen size anlamsız gelebilir. Adı üstünde onlar anlamsızlıklardır zaten. Ama hepsinin altında bir anlam vardır.
Kitabın özeti, Vladimir (Didi) ve Estragon (Gogo) adlı oyunun iki karakterinin bir ağaç dibinde Godot’u beklemesi. Fakat Godot gelmez, Godot zaten gelmeyecektir, belkide Godot yoktur, bilemiyoruz. Godot’yu beklerken, Vladimir ve Estragon arasında geçen zekadan yoksun, anlamsız, gereksiz, yersiz ve saçma konuşmalar geçer. Aslında bu konuşmalar hiçde anlamsız değildir. Sadece anlamak için bakmak değil görmek gerekmektedir.
Aslında oyunda size anlatılan sadece anlamsızlık değildir. Bir dünya görüşünüde verir size alttan. Bireyin çaresizliğini gösterir. Bunalımları, insanın başka bireylerle olan ilişkisini ve tüm bunlardan sıyrılmaya çalışırken verdiği çabayı anlatır. Halk arasındaki sınıflarını, köleliği ve bu köleliği kullanan bireyin kendisini nasıl kandırdığı nasıl olmadığı bir yaşamdaymış gibi gösterdiğini anlatır. Kendisini ilahlaştırmayı ne kadar sevdiğini anlatır bireyin. Herhangi bir kişinin herhangi bir amaç için yaşadığında ve bunu bir yaşam tarzından çok bekleyişe çevirdiğinde, sonu gelmeyen bir bekleyişe başladığını anlatır. En son olarak kitabı kapağını kapatırken hissettiğim; aslında hepimiz kabul etsekte etmesekte birşeyleri anlamlı ya da anlamsız sürekli bekliyoruz. Bazen bu beklediklerimiz hayallerimiz yüzünden oluyor bazen karşı koyamadığımız isteklerimiz, arzularımız yüzünden oluyor. Ve eğer şanslı isek bu beklediklerimizin çok çok azı beklediğimize değiyor ve bizi buluyor ya da bizimle birlikte devam ediyor. Ama bu söylediğim bile belki bir hayal bir beklenti belki de hiçbirimizin gerçekten istediği ya da beklediği olmuyor…
Her neyi ya da kimi bekliyorsanız gelmesi ya da olması dileklerimle…
Keyifli okumalar.
Kitap adı: Godot’yu Beklerken
Orijinal adı: En attendant Godot
Yazar: Samuel Beckett
Çeviri: Uğur Ün & Tarık Günersel
Yayınevi: Kabalcı Yayınevi
Sayfa: 124
Baskı: 2014
Tür: Tiyatro
#Godot’yu Beklerken – Samuel Beckett #Godot’yu Beklerken #Samuel Beckett
- Like
- Digg
- Del
- Tumblr
- VKontakte
- Buffer
- Love This
- Odnoklassniki
- Meneame
- Blogger
- Amazon
- Yahoo Mail
- Gmail
- AOL
- Newsvine
- HackerNews
- Evernote
- MySpace
- Mail.ru
- Viadeo
- Line
- Comments
- Yummly
- SMS
- Viber
- Telegram
- Subscribe
- Skype
- Facebook Messenger
- Kakao
- LiveJournal
- Yammer
- Edgar
- Fintel
- Mix
- Instapaper
- Copy Link
Bu Ay Okuduklarım - Şubat 2015
Posted at 00:14h, 12 Ekim[…] Tiyatro izlemek kadar okumayıda severmisiniz? Cevap evet ise hemen Godot’yu Beklerken’i okumalısınız. Sonu gelmeyen, anlamsız bekleyişi anlatan, absürd tiyatronun en önemli örneklerinden biridir Godot’yu Beklerken. En çarpıcı yanlarından biri okuyucunun/izleyicinin fikirlerini hareketlendiren imgelemeleridir. Godot’yu Beklerken, boşunalığı, anlamsızlığı, hiçliği, amaçsızlığı, çaresizliği, bitmişliği, bekleyişi ve tüm bunların… Yazının devamı için… […]
Simge
Posted at 15:35h, 09 AralıkNoktalamalara bayağı dikkat etmişken bir şeyleri birleşik yazmana üzüldüm
burcu
Posted at 15:09h, 03 Marthayatta üzülecek çok daha önemli şeyler var be Simgecim
burcu
Posted at 15:11h, 03 Marthayatta üzülecek çok daha önemli şeyler var be Simgeciğim