20 Nis Eğitim Sektöründe Marketing – Faruk Tatar
Çalıştığım okulun kütüphanesinde rastladığım “Eğitim Sektöründe Marketing” kitabı, başlığını görür görmez ilgimi çekti.
Nedeni, İşletme okuduğum yıllardan kalma marketinge olan ilgim ve bu alanda okumaya doyamadığım çeşitli yayınlar değildi, zira uzun yıllardır bu tip yayınları biraz daha uzaktan takip eder olmuştum…
Asıl sebep, senelerdir eğitim sektörünün içinde olmama rağmen bu sektörle marketing kavramının yan yana kullanılmasına pek de alışık olmamam/olmamamızdı açıkçası!
Zira marketing kavramı, söz konusu eğitim gibi ulaşılmaz, dokunulmaz, kutsal ve ulvi bir kavram için bir nevi tabuydu ve aslında ‘eğitimin de pazarlaması mı olur?’ du.
Sanki pazarlanan eğitim eksik, sahte, kalitesizdi, velileri dinleseniz, özel okullar resmen ticarethaneydi!
Peki ya ne olacaktı?
Adı üstünde özel okul, yani eğitimi iş edinmiş ve bundan kazanç elde eden bir kurum. hHle ki yaptığı işin hakkını da veriyorsa, rakiplerine göre farklılıkları varsa, ideolojisi ‘başarı’ ‘kalite’ ‘özgünlük’ vs. her ne olursa olsun bu iddiasını yerine getirebiliyorsa.
Elbette bunu tanıtmak ve geniş kitlelere duyurmak en doğal hakkı olacak ve bu hizmetin de elbette bir bedeli olacak!
Şu ünlü ekonomi deyişini buraya uyarlayacak olursak:
Bırakınız yapsınlar, bırakınız pazarlasınlar ve bırakınız kazansınlar efendim!
Kazansınlar ve eğitime yatırımları artsın, sektör büyüsün ve gelişsin, rekabet artsın!
Hepimiz elbette eğitimde fırsat eşitliği istiyor ve insanların eğitime daha kolay yollardan ulaşmasını arzu ediyoruz. Nitelikli eğitimin hem devlet okulları hem özel okullar, yani bu alanda ben de varım diyen her kurum tarafından sağlanması ve insanların alım gücü ne olursa olsun rahatlıkla buna ulaşabilmesi elbette herkesçe en çok arzu edilen.
Kökten yapılacak bir çok düzenleme ve yenilikle ancak elde edilebilecek bu gayeye ulaşabilmemizin yolu da yine “eğitim”i iş olarak görüp bu işi profesyonelce yönetip geliştirmekten geçiyor günümüz koşullarında.
Ve profesyonelce yönetilen her işte olduğu gibi bunun da bir ayağı elbette marketing!
İşte bu noktada kitap dokunulmaz alana giriyor, konuşulamaz olanı analiz edip masaya yatırıyor, tam da profesyonel bir yönetim anlayışıyla marketingin tanımından başlayarak kurumsal değerlerden, kurumsal stratejilerden ve imajın öneminden dem vuruyor.
Benim okurken de hak verdiğim önemli bir tespit, dünyada değişimi en zor kabullenen meslek gruplarının başında eğitimcilerin geliyor oluşu.
Eh, eğitim işini yönetenlerin eğitimcilikten gelme olduğu gerçeğini de göz önünde bulundurursak, o halde yazarın bu yapıtı eğitim yöneticileri için devrim niteliğinde diyebiliriz.
Bu sektörde çalışan, özellikle yönetim kademelerinde yer alan herkes için her an ellerinin altında bulunması gereken, motive edici küçük öykülerle renklendirilmiş bir kitap. Okuması kolay ve keyifli, teknik ve anlaşılması güç kelimelerle insanı boğmayan güzel bir kaynak olmuş.
Şahsen, yazarın hem eğitim kökenli olup hem de eğitimde marketing konusundaki tecrübelerine dayanarak kitabın içinde gerçek hayatta yaşadığı somut tecrübelerden birkaç örnek görmeyi bekledim. Belki de bu konuda yazacağı diğer kitabını bu çerçevede planlıyor ve yaşanmış örnekleri yeni kitap için saklıyordur diye umuyorum.
Kitap adı: Eğitim Sektöründe Marketing
Yazar: Faruk Tatar
Yayınevi: Töder Yayınları
Sayfa: 200
Baskı: 2012
Tür: Eğitim
Eğitim Sektöründe Marketing – Faruk Tatar
- Like
- Digg
- Del
- Tumblr
- VKontakte
- Buffer
- Love This
- Odnoklassniki
- Meneame
- Blogger
- Amazon
- Yahoo Mail
- Gmail
- AOL
- Newsvine
- HackerNews
- Evernote
- MySpace
- Mail.ru
- Viadeo
- Line
- Comments
- Yummly
- SMS
- Viber
- Telegram
- Subscribe
- Skype
- Facebook Messenger
- Kakao
- LiveJournal
- Yammer
- Edgar
- Fintel
- Mix
- Instapaper
- Copy Link
Yorum yok