30 Eki Ben Rene Tardi Stalag IIB Kampında Savaş Esiri – Tardi
Tarih ile içiçe bir hayat öyküsü anlatan çizgi roman. En sevdiğim türde diyebilirim. Özellikle bu tip halkın gözünden savaşan ülkelerin durumunu anlatıyorsa çok daha iyi oluyor okuması. Fransa’nın savaşta izlediği daha doğrusu izleyemediği strateji ve politikayı görüyoruz. Sonrasında yaptığı hatalar ya da hataymış gibi gösterilen bir siyaset… Bilemiyoruz tabi detayları.
Fakat bir bildiğimiz var o da şu ki hitler bu katliamı tek başına yapmadı. Arkasında koca bir ülke ve çevresini sarmış orta avrupa vahşetiyle yanıp tutuşan ülkeler vardı. Herkes bir fırsat gördü kendisine göre ve aklı sıra değerlendirdi. İnsan hayatının hiç bir şey olduğu bir dönemdi ve hiç bir şeylerden bir şeyler çıkarmaya çalışıyorlardı. Planlar zaten yapılmıştı maşalar oynadı.
Bu tip çizgi romanlar ve kitaplar okuyunca özellikle hatıraları okuyunca bunları görmek ve çözmek çok daha kolaylaşıyor. Ölümün olduğu bir yerde bu kadar büyük hırslarla yaşayanların, bu kadar fazla hak yiyenlerin ve yaşam hakkının hiçe sayanların en iyi şekilde yaşadığı, adaletin asla var olmadığı bir dünyada yaşıyoruz. Nefes alıp vermemiz hariç herşey için vergi ödüyor, sözde kanunlarla hırs delisi cahiller tarafından yönetiliyoruz. Daha doğrusu sadece güçsüz için olan kanunlarla.
Bir yer var biliyorum demiş Orhan Veli. Keşke nerede olduğunu söyleseydi bizlere…
Kitap adı: Ben Rene Tardi Stalag IIB Kampında Savaş Esiri
Yazar: Tardi
Çeviri: Goncagül Erdoğdu
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa: 188
Baskı: 2017
Tür: Çizgi Roman
Ben Rene Tardi Stalag IIB Kampında Savaş Esiri – Tardi
Arka kapak;
Fransa’nın en özgün çizerlerinden Tardi, babasının 2. Dünya Savaşı sırasında esir düştüğü toplama kampında tuttuğu defterlerden yola çıkarak kaleme aldığı ve resimlediği Ben René Tardi, Stalag IIB Kampında Savaş Esiri, savaşı ve tutsaklığı, esir kampının insanlar üzerindeki etkilerini ve yaşanan o büyük yoksunluğu en yalın haliyle gözler önüne seriyor…
Ben René Tardi, Stalag IIB Kampında Savaş Esiri renklere boğulan fantastik dünyaların kusursuz kahramanlarından bir nebze uzaklaşmak isteyen çizgiroman severler için tam bir başyapıt…
Makinistim ve ben savaşmıştık. Düşmanı yok etme emri almıştık. İtaat etmiştik… Evet, savaşmıştık ve 22 Mayıs 1940’ta, bir Çarşamba günü, saldırıdan on iki gün sonra, sabahın erken saatlerinde, ormanlık bir alanda41 esir düştük. Somme bölgesinde Péronne yakınlarındaki Mons-en-Chaussée’de. Yirmi beş yıl önce babam burada yaralanmıştı. Bense yirmi beş yaşındaydım ve kafamın arkasına beklenmedik bir darbe yemiş gibi oldum.
- Like
- Digg
- Del
- Tumblr
- VKontakte
- Buffer
- Love This
- Odnoklassniki
- Meneame
- Blogger
- Amazon
- Yahoo Mail
- Gmail
- AOL
- Newsvine
- HackerNews
- Evernote
- MySpace
- Mail.ru
- Viadeo
- Line
- Comments
- Yummly
- SMS
- Viber
- Telegram
- Subscribe
- Skype
- Facebook Messenger
- Kakao
- LiveJournal
- Yammer
- Edgar
- Fintel
- Mix
- Instapaper
- Copy Link
Cemal Karabaş
Posted at 05:37h, 05 MartKitapları aldım. Birinci ciltin ortalarına kadar okudum. Tardi türünde tartışmasız bir usta. Konu tablolar halinde konuşma balonları çok yok. Düşünceler ,anılar balonlar boyunca sıralanıyor. Tamamını okuyunca net bir fikrim olacak. Yorumunuz için teşekkürler
“….bildiğimiz var o da şu ki Hitler bu katliamı tek başına yapmadı. Arkasında koca bir ülke ve çevresini sarmış orta avrupa vahşetiyle yanıp tutuşan ülkeler vardı. Herkes bir fırsat gördü kendisine göre ve aklı sıra değerlendirdi…”
Ben de katılıyorum.