27 Şub Cesur Yeni Dünya – Aldous Huxley
Bilim kurgu romanları denildiğinde, ilk akla gelen kitaplardan Cesur Yeni Dünya’yı en sonunda okudum. Geç kalmış olsam da, bitirmiş olmanın verdiği mutluluğu yaşadım. Kitap gerçekten çok etkileyici bir kurguya sahip. Konuların işlenişi ve bağlanmaları ise Aldous Huxley’in dahihane yeteneğinin eseri. Her ne kadar sizi hemen yakalamasa da, biraz okumaya başlayıp, konuya gömülmeye başladığınızda sizi içine çekmeye başlıyor. Sonrasında ise zaten okumaya ara veremiyorsunuz.
Sürekli olarak George Orwell’ın 1984 romanı ile karşılaştırılan bir roman Cesur Yeni Dünya. Ama bana sorarsanız bu yanlış bir karşılaştırma. Zaten kitap karşılaştırması yapmak bence saçma bir hareket. Sanırım yazarlarının aynı dönem yaşamış olmaları, birbirleri ile mektuplaşmaları yüzünden, günümüzün magazinsever kimseleri tarafından bu kıyaslamaya gidilmiş. Bence her iki romanında kendine has noktaları var. Eğer karşılaştırma değil, hangisi daha sürükleyici, hangisi seni daha çok etkiledi derseniz 1984 derim. 1984’ü iki kere okumuş olmama rağmen, kitap beni hiç sıkmadan, aynı heyecanla sona kadar sürüklemişti. Aradan yıllar geçmesine rağmen. Aynısını Cesur Yeni Dünya ile de yaşayacağımızı umuyorum.
Kitabın genel olarak konusu dünya düzeni. Tam bir distopya sunuyor bize Aldous Huxley. Yalnız bunu yaparken bir çok yere parmak basıyor ve göstermek istediği her noktayı irdeliyor. Henry Ford ve efsanevi T modelinin ortaya çıkışı, sonrasında yaşanan tüketim odaklı dünya düzeni, sürekli olarak mükemmelliyetçi bir yaşam arayışı konularının üzerinde duruluyor. Zaten karakterlerin adları ve eleştirilen düzenin parçalarıda bu adlardan geliyor. Özellikle karakter isimleri büyük bir özenle seçilmiş. Örneğin Mustafa Mond (Mustapha Mond) Cesur Yeni Dünya’nın önde gelen on denetçisinden biri ve otoritenin temsilcidir. Eski bir bilim adamı olan Mond, bilimden vazgeçerek bu göreve gelmiştir. Bu isimlerde esinlenilen kişiler ise Mustafa Kemal Atatürk ve yenilikçi İngiliz sanayicisi Alfred Mond. Bu karakter ile ilgili olarak herkes kendisine göre bir yorum getirmiş. Ben kendi yorumumu yazmak istemiyorum. Siz de okuyun ve siz de kendi yorumunuzu getirin. Zaten hayatımızda herşeyi anlamak istediğimiz gibi, ya da bize gösterilen gibi anlamak istiyoruz.
William Shakespeare kitaplarında alıntılar ve şiirlerinden parçalarda sunuluyor kitapta. Oldukça yücelten ve onure eden kısımlar var. Bu güzel bir şey. Batının reformları ile ilgili kısımları övmek midir yoksa bu reformlardan ayırmak mıdır bilemediğim kısımlarda var. Hayranlığımın üst safhasında biri olduğu için hiç bir art niyet aramadım açıkcası.
Romanın kurgusu Londra’da 26. yüzyılda geçiyor. Üreme teknolojisi, uykuda öğretim sayesinde toplum değiştirilmiştir. Aslında tanımlanan dünya, ütopik bir dünyadır. Fakat ironik bir yanı vardır. İnsanlık sağlıklı, teknoloji gelişmiş, savaşlar ve yoksulluk yok edilmiştir. Herkes eşittir, tüm ırklar aynı çatı altında değerlendirilir ve ayrımcılık yoktur. Fakat bireyin önemsediği tüm değerler silinmiştir. Aile, din, kültür, sanat, edebiyat ve felsefe yoktur. Seks artık herkesle yapılabilir durumdadır. Tek eşlilik mi? Bu çok ilkeldir. Toplu seks, uyuşturucu, çok eşlilik gayet normaldir. Haplar vardır acıyı, hal ve durumu değiştiren. Sakızlar vardır haz arttıran. Kitaplar kasalardadır, insanlara sadece okutulmak istenenler verilir. Hoş sözler, şiirler, aşk sözleri oldukça saçmadır. Aslında bu distopya da hoşuma giden noktalar yok değil. Örneğin, önemsiz olan birçok değer bu dünyada kendine yer bulamıyor. Din sorunu yok, çünkü ortada bir din yok. Fakat sonlara doğru propaganda mı yoksa eleştiri mi olduğu tam net olmayan bir İsa ve çarmıha gerilme sohbetleri vuku buluyor. Distopya da hoş olmayan ise herşey tek tip, çok mükemmel ve kusursuz. Zaten sorun burada başlıyor.
Kitaptaki karakterlerin isim kökenleri
Bernard Marx, George Bernard Shaw ve Karl Marx
Lenina Crowne, Vladimir Lenin
Fanny Crowne, Fanya Kaplan, Lenin’i öldürmek için başarısız bir suikast girişimi düzenleyen kişi.
Polly Trotsky, Lev Troçki
Benito Hoover, Benito Mussolini, Herbert Hoover
Helmholtz Watson, Hermann von Helmholtz, John B. Watson
Darwin Bonaparte, Napoleon Bonaparte, Charles Darwin
Herbert Bakunin, Herbert Spencer, Mikhail Bakunin
Mustapha Mond, Mustafa Kemal Atatürk, Sir Alfred Mond
Primo Mellon, Miguel Primo de Rivera, Andrew Mellon
Sarojini Engels, Friedrich Engels, Sarojini Naidu
Fifi Bradlaugh, Charles Bradlaugh
Joanna Diesel, Rudolf Diesel
Jean-Jacques Habibullah, Jean-Jacques Rousseau, Habibullah Han
Eğer bilim kurgu romanlarına meraklıysanız size kesinlikle önereceğim bir kitap Cesur Yeni Dünya. Ardından ya da daha öncesinde okumanız gereken kitaplarda var tabi. Örneğin; 1984 – George Orwell, Gün Ortasında Karanlık – Arthur Koestler, Biz – Yevgeni Zamyatin gibi.
Kitapta en sevdiğim diyaloglardan biri ile yazımı bitiriyorum;
“Ford aşkına, John, mantıklı konuş. Söylediklerinin tek kelimesini anlamıyorum. Elektrikli süpürgelerle başladın; sonra bekâret. Beni delirteceksin.”
Tabi burda bir ekleme daha var. Aslanlar, bekaret ve elektrik süpürgesi. Bunlarla nasıl mantıklı bir paragraf çıkartabilirsiniz? Bence kendinizi daha fazla yormadan kitabı okumaya başlayın.
iyi okumalar.
Kitap adı: Cesur Yeni Dünya
Orijinal adı: Brave New World
Yazar: Aldous Huxley
Çeviri: Ümit Tosun
Yayınevi: İthaki
Sayfa: 348
Baskı: 2014
Tür: Bilim Kurgu, Roman
#Cesur Yeni Dünya – Aldous Huxley #Cesur Yeni Dünya #Aldous Huxley
- Like
- Digg
- Del
- Tumblr
- VKontakte
- Buffer
- Love This
- Odnoklassniki
- Meneame
- Blogger
- Amazon
- Yahoo Mail
- Gmail
- AOL
- Newsvine
- HackerNews
- Evernote
- MySpace
- Mail.ru
- Viadeo
- Line
- Comments
- Yummly
- SMS
- Viber
- Telegram
- Subscribe
- Skype
- Facebook Messenger
- Kakao
- LiveJournal
- Yammer
- Edgar
- Fintel
- Mix
- Instapaper
- Copy Link
Basak
Posted at 03:19h, 27 MartMukemmel yorum, Tesekkurler Metin. SImdi basliyorum okumaya
Metin Yılmaz
Posted at 12:09h, 27 MartMerhaba, çok teşekkür ederim.
İyi okumalar.
Beyhan Çeçen Topuz
Posted at 14:36h, 22 MartMetin merhaba,
Bir proje dahilinde distopya konusu üzerine çalışıyorum. Google’da ne arasam blogun karşıma çıkıyor. Gurur duydum seninle inan. Çalışmaların daim olsun.
Sevgiler, selamlar….
Beyhan
Metin Yılmaz
Posted at 08:28h, 26 MartMerhaba Beyhan,
Nasılsın? Umarım iyisindir. Çok mutlu oldum yorumunu görünce.
Çok teşekkür ederim.
Bedirhan Kara
Posted at 20:20h, 01 MayısBu kitabın teması nedir ?
Ada Deniz
Posted at 23:25h, 09 MayısKitap yorumunda birkaç yazım hatası var, onun dışında mükemmel bir yazı olmuş. Ellerine sağlık.
asli
Posted at 12:43h, 05 Martmerhaba ..emeginize saglik…karakter isim kökenlerinin kaynakçası belli midir acaba?çok ilgimi çekti…eğer belliyse net bilgi olarak bu bilgiyi alıntı yapabilir.miyim…
tesekkurler