03 Mar Kırlangıç Oyunu – Zeina Abirached
1984’te savaş devam ederken Beyrut’ta bir apartman dairesinin giriş holünde geçen bir gecenin hikâyesi Kırlangıç Oyunu. Çizgi roman. Konusu, anlatıcının perspektif ve grafikleri yine bir savaş hikâyesi olan Persepolis’e benziyor ve aynı coğrafyanın eserleri, ama başka bir şeye benzemesi onu kötü yapmıyor ve onunla kıyaslanmasını gerektirmiyor. Siyah-beyaz grafikleri anlatılan savaş ortamına çok uysa da ben bu grafiklerde eğlence ve küçük şeylerin yaşattığı sevinci gördüm. Elimde çok zor şartlarda yaşayan insanların hikâyesini okurken, onların küçük sevinçlerini hissedebildim.
Bu öyle etraflıca uzun ve detaylı bir savaş hikâyesi değil daha ziyade bir çocuğun bir gecede yaşadıkları fazla dramatize edilmeden hikâyeleştirilmesi. Bu hikâyenin ne uzun bir sonu ne de başı var; zamanda bir kesit; bir gece ve onlar için neredeyse sıradan bir gece anlatılmış. Kahramanların o güne kadar ki hayatları da özetlenmiş. Savaş zamanı Beyrut’ta sıradan bir dairede normalde yolları kesişmeyecek insanların bir kaç saati. Büyük ihtimalle binlerce böyle evden sadece biri. Bütün sakinliği ve olaysız lığıyla ve ara ara bir çocuğun her şeye oyun potansiyeli ile yaklaşan ciddiyetsiz tavrıyla çok hüzünlü bir hikâye. Şehirde savaş, kendi evinde güvende olmamak nasıl hissettirir bunu hissettim bu öyküyü okurken.
Kitap adı: Kırlangıç Oyunu – Ölmek Gitmek Dönmek
Orijinal adı: A Game for Swallows: To Die, to Leave, to Return
Yazar: Zeina Abirached
Çeviri: Candan Yasan
Yayınevi: Sırtlan Kitap
Sayfa: 210
Baskı: 2014
Tür: Çizgi Roman
Kırlangıç Oyunu – Ölmek Gitmek Dönmek – Zeina Abirached
Arka kapak;
Lübnan asıllı yazar/çizer Zeina Abirached’in Avrupa’da ciddi anlamda ses getiren hikayesi “Kırlangıç Oyunu” raflardaki yerini aldı. 1984 yılında Lübnan İç Savaşı sırasında Beyrut’taki bir apartmanda bombardımanın geçmesini bekleyen bir grup insanın hikayesini anlatan gerçek ve dramatik bir hikaye. Hatta Zeina Abirached’in kendi sözleriyle:
2006 Nisanında, ulusal ses görüntü kurumunun (ina) internet sitesinde 1984’te Beyrut’ta yapılmış bir röportaja denk geldim. gazeteciler, şehri ikiye ayıran sınır çizgisinin yakınındaki bir sokakta oturan insanlarla konuşuyorlardı. evinin girişinde, bombardımandan sarsılmış bir kadın, beni alt üst eden o cümleyi söyledi: “biliyor musunuz, burada yine de az çok güvende olduğumuzu düşünüyorum.” o kadın, benim büyükannemdi.
- Like
- Digg
- Del
- Tumblr
- VKontakte
- Buffer
- Love This
- Odnoklassniki
- Meneame
- Blogger
- Amazon
- Yahoo Mail
- Gmail
- AOL
- Newsvine
- HackerNews
- Evernote
- MySpace
- Mail.ru
- Viadeo
- Line
- Comments
- Yummly
- SMS
- Viber
- Telegram
- Subscribe
- Skype
- Facebook Messenger
- Kakao
- LiveJournal
- Yammer
- Edgar
- Fintel
- Mix
- Instapaper
- Copy Link
Yorum yok