Kör Baykuş – Sadık Hidayet

07 Ağu Kör Baykuş – Sadık Hidayet

İran edebiyatının usta kalemlerinden Sadık Hidayet’in Kör Baykuş’unu duymayan yoktur herhalde. Daha geçenlerde özel bir baskısı çıktı hatta. Ciltli, numaralı baskı. Güzel bir kitap, arşivlik hem de bende almayı düşünüyorum, ikinci kez. Zaten bende bulunan eski karton kapak baskıyı hediye etmiştim. Her neyse konuyu daha fazla dağıtmadan kitaba geçelim.

İşin aslı ve ne yazık ki doğrusu ben çok sıkıldım. Hatta bitsin artık diye okudum. Çok ince bir kitap olmasına rağmen, bir türlü kitabın içine giremedim ve nedendir bilemiyorum bende bahsedildiği gibi bir kabus hali yaşatmadı. Keşke yaşatsaydı tabi o ayrı ama olmadı.

Ama bu demek değil ki anlamadan çekip gideceğim. Elbette hayır. Ciltli, numaralı baskısı ile tekrar okuyacağım. Hem bu kez arada çizimlerle desteklenmiş olacak ve kafamda oluşmayan ya da benim yüzümden oluşmayan canlandırmaya destek bulmuş olacağım. Çünkü bu kadar özel bir kitap beni neden bu kadar çekmez anlayamıyorum. Popüler kitap mevzusu da değil bu. Farklı bir durum ve ben bunu çözmeden Sadık Hidayet’in Kör Baykuş’unu bırakmam.

Sizler için bu tip bir sıkıntı olmamış olabilir. Eminim bu yazıyı okuyan bir çok kişi kitabı okumuş, beğenmiş ve tanıdıklarına öneriyordur. Yakın zamanda bende aranıza katılabilirim diyorum. Okumayanlar için ise en kısa zamanda başlamalarını öneriyorum. Hazır numaralı ve ciltli bir versiyonu da varken kaçırılmamalı diye düşünüyorum. Eski versiyonundan çok çok daha iyi bir kitap olmuş. Mutlaka görmelisiniz.

Hepimize iyi okumalar olsun şimdiden.

Not: Tekrar okuduktan sonra bu yazımı güncelleyeceğim.

Kitap adı: Kör Baykuş
Orijinal adı: The Blind Owl
Yazar: Sadık Hidayet
Çeviri: Behçet Necatigil
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa: 100
Baskı: 2015
Tür: Roman

Kör Baykuş – Sadık Hidayet

Arka kapak;
Kör Baykuş 1977’de Behçet Necatigil’in unutulmaz çevirisiyle Varlık Yayınları’ndan çıkmıştı. Philippe Soupault’nun “Yirminci yüzyılın düşlemsel edebiyatında bir başyapıt”, Andre Breton’un ise “Başyapıt diye bir şey varsa o da budur” sözleriyle nitelediği bu kült romanı, yine Necatigil’in çevirisinden, Necatigil’in “önsöz”ü (“Türkçede İran Edebiyatı ve Doğumunun 75. Yılında Sadık Hidayet”) ve Bozorg Alevi’nin “sonsöz”ü (“Sadık Hidayet’in Biyografisi”) ile sunuyoruz.

Metin Yılmaz
metin@metinyilmaz.com.tr

İzmir doğumlu. Web geliştirme uzmanı olarak çalışır. Seyahat etmeyi sever. Okumayı sever. İstanbul'da yaşar, Ege'yi özler.

1Comment
  • piticik@gmail.com'
    kondor
    Posted at 16:55h, 26 Aralık Yanıtla

    ciddi sıkıldım bin umutla başlamıştım. Evet ; çok bahsi geçen bu türlü kitapları anlamak , sevmek kişiye göre değişebilir ama bazen bana popülerliğinden dolayı “anlamadım ” sevmedim” diyememekten doğan samimi olmayan bir üne sahip oluyorlar gibi geliyor.anlamamakta mümkün içine girememkte fakat olumsuz yorum nedense pek sık rastlanmıyor

Yorum yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

error: Yazılar izinsiz kopyalanmamalı!
Send this to a friend