25 Haz Persepolis – Marjane Satrapi
Persepolis, Marjane Satrapi’nin hayatından bir demet sunan çizgi roman. Sadece bir çizgi roman demek yanlış olur tabi. İran gerçeği ya da İran’a ne olduğu gerçeği. Bizi ülkenin eskilerine götüren, aslında İran’ın nasıl bir yer olduğunu söyleyen ama sonrasında ne olduğunu kendi bakışı ile anlatan bir çizgi roman.
Açık konuşalım, ya da yazışalım. Kimse ırkçı olduğunu kabul etmez. Ama hemen hemen her insanda olan bir kötülüktür ırkçılık. Eminim bu yazıyı okuyan bir çok insanda da vardır. Kabul ediyorum İran denildiğinde az biraz ama inanın çok az biraz önyargılarım hareketleniyor. Irkçılık değil yalnız. İran’a karşı ırkçılık duyargalarım hareketlenmiyor. Çok hareketlenmiyor. Ama aşırı dinci bir ülke olduğundan kafamda her zaman bir soru işareti ile anıyorum ülkeyi. Ne yazık ki böyle. Örneğin oraya turist olarak gidip gezmeyi hiç düşünmedim. Korktuğumdan ya da nefret ettiğimden falan değil. Sadece görülecek daha doğrusu olmazsa olmaz görülecek bir şeyin olduğunu düşünemedim. Bu düşünememe durumunun kaynağında yatan sebep ise aşırı dinci bir ülke olması elbette.
Mahmud Ahmedinejad zamanında ülkeye olan fikrimde değişim olmuştu. Herkesin aksine ben Mahmud Ahmedinejad’ın iyi bir akademisyen, doğru bir devlet adamı olabileceğini düşünüyordum. Fakat amerika gibi bir güç varken çok fazla kalamazdı ve kalamadı da. İran’a çok sevgili (!) komşuları gibi bir devlet adamı lazımdı. Sonrasında ise yine hüsrana uğramış insanlar, abuk subuk yasaklar, mide bulandırıcı yaptırımlar vs. Sonrasında ingilzilerin petrol derdi, amerikanın güç isteği… Bunların hepsini yapabilmeleri için bir ülkeyi karanlığa gömmek gerekiyordu ve bunu nasıl yapacaklarını çok iyi biliyorlardı. Bu kadar köklü bir geçmişi olan İran’ı bile bu hale getirebileceklerini biliyorlardı.
İşte Persepolis bunları benim anlattığım gibi acemice ve altı boş bir şekilde değil, detaylı bir şekilde anlatıyor. Ayrıca bu anlatım gerçek bir hayat hikayesi. Daha ne olsun! Eğer çok önyargılı bir insansanız, üstüne üstlük hem aşırı dini bütün kimselerdenseniz ya da bunların her ikisi birden iseniz sizi rahatsız edebilir. Çünkü bu kitap gerçekleri çarpıtmadan ne ise o şekilde anlatıyor. Bu yüzden dediğim gibi bazı kimseler için rahatsızlık verici olabilir. O yüzden o kimselere kulaklarının üzerine yatıp, gözlerini uyku bandı ile kapatmalarını tavsiye eder, toz pembe dünyamızdan selamlarımı gönderirim. Bu paragrafa gerek yoktu biliyorum. Biraz rahatsız edici gelmiş olabilir. Fakat internette ki yorumlardan sonra bunları yazmak istedim.
Bu arada animasyon filmi de olan Persepolis’in önce çizgi romanını okumanızı tavsiye ederim. Çünkü filmde eksik yerler çok fazlaymış. Henüz izlemedim ama onu da en kısa zamanda izleyeceğim.
İyi okumalar.
Kitap adı: Persepolis
Orijinal adı: Persepolis
Yazar: Marjane Satrapi
Çevirmen: Şule Çiltaş
Yayınevi: Minima
Sayfa: 352
Baskı: 2009
Tür: Çizgi Roman
Persepolis – Marjane Satrapi
Arka kapak;
M.Ö. ikibin yılında Babil’in yanı sıra Elam ulusu bir uygarlık meydana getirirken Hint-Avrupa istilacıları yerleştikleri uçsuz bucaksız İran platosuna kendi adlarını verdiler. “İran” sözcüğü, ‘Aryenlerin kökeni’ anlamına gelen “Ayryana Vaejo”dan türedi. Bu yarı-göçebe halk, Medlerin ve Perslerin atalarıydı. Medler ilk İran devletini M.Ö. yedinci yüzyılda kurdular; bu daha sonra Büyük Sirus tarafından yıkıldı. Büyük Sirus, M.Ö. altıncı yüzyılda antik dünyanın en büyük imparatorluklarından birisi olan Pers İmparatorluğunu kurdu. İran, son İran Şahının babası Şah Rıza’nın ülkesine İran adını verilmesini istediği 1935 yılına dek (Yunanca’daki ismi) Persia olarak anılıyordu.
İran zengindi. Bolluğu ve coğrafi konumu nedeniyle Büyük İskender’den, Arap komşularından batıya kadar, Türk ve Moğol fatihlerden gelen saldırılara davet çıkarıyor, sık sık yabancı hakimiyetine maruz kalıyordu. Yine de Pers dili ve kültürü bu saldırılar karşısında direniyordu; istilacılar bu güçlü kültür içinde asimile oluyor ve bir bakıma kendileri de İranlılaşıyordu.
İran’da Yeni Dönem
Yirminci yüzyılda İran yeni bir evreye girdi. Şah Rıza, ülkeyi modernleştirmeye ve batılılaştırmaya karar verdi, ancak bu esnada servetin yeni bir kaynağı keşfedildi: petrol. Ve petrolle beraber başka bir istila geldi: Batı, özellikle Büyük Britanya, İran ekonomisi üzerinde güçlü nüfuz sahibi oldu. İkinci Dünya Savaşı sırasında İngilizler, Sovyetler ve Amerikalılar Şah Rıza’dan Almanlara karşı kendileriyle ittifak yapmasını istediler. Fakat Alman sempatizanı olan Şah Rıza, İran’ın tarafsız bölge olduğunu ilan etti. Böylece Müttefikler İran’ı istila ve işgal etti. Şah Rıza sürgüne gönderildi ve yerine sadece Şah olarak bilinen oğlu Muhammed Rıza Pehlevi geçti.
1951 yılında İran Başbakanı olan Muhammed Musaddık, petrol sanayiini ulusallaştırdı. Büyük Britanya, misilleme olarak İran’dan petrol ihracının tamamına yönelik ambargo düzenledi. 1953 yılında CIA, İngiliz istihbaratının yardımıyla Muhammed Musaddık’a karşı bir darbe örgütledi. Mussaddık devrildi ve daha önce ülkeden kaçmış olan Şah yeniden iktidar oldu. Şah, İslam devriminden kurtulmak için İran’dan kaçtığı 1979 yılına kadar tahtta kaldı.
O zamandan beri, bu eski ve büyük uygarlık çoğunlukla fundamentalizm, fanatizm ve terörizm ile birlikte tartışıldı. Hayatının yarısından fazlasını İran’da geçirmiş bir İranlı olarak biliyorum ki bu imaj gerçeklikten çok uzaktır. İşte bu nedenle “Persepolis”i yazmak benim için bu denli önemliydi. Bütün bir ulusun birkaç köktencinin günahlarıyla yargılanmaması gerektiğine inanıyorum. Aynı zamanda özgürlüğü savunurken hayatlarını cezaevinde yitiren, Irak’a karşı savaşta ölen, farklı baskıcı rejimler altında acı çeken ya da ailelerini terk etmek ve memleketlerinden kaçmak zorunda kalmış İranlıların da unutulmasını istemiyorum.
İnsan bağışlayabilir ama asla unutmamalıdır.
Marjane Satrapi Paris, Eylül 2002
- Like
- Digg
- Del
- Tumblr
- VKontakte
- Buffer
- Love This
- Odnoklassniki
- Meneame
- Blogger
- Amazon
- Yahoo Mail
- Gmail
- AOL
- Newsvine
- HackerNews
- Evernote
- MySpace
- Mail.ru
- Viadeo
- Line
- Comments
- Yummly
- SMS
- Viber
- Telegram
- Subscribe
- Skype
- Facebook Messenger
- Kakao
- LiveJournal
- Yammer
- Edgar
- Fintel
- Mix
- Instapaper
- Copy Link
Yorum yok