19 Şub Cimri – Moliere
Tiyatro dalında eser okumaya Shakespeare’ın dram tarzı oyunlarıyla başlamış biri olarak, Moliere’in komedi tadındaki Cimri’siyle devam etmek benim için hoş bir değişiklik oldu, hatta okuduğum yerde sık sık gülümsetti. Tek solukta, tıpkı bir oyun izler gibi tek oturuşta okuyup bitirdim ve aklımda kelimeler yerine hayalimde canlanan sahneler kaldı.
Cimri, Harpagon adlı parayla kafayı bozmuş, parayı hayatının her alanında öncelikli tutan – konu çocukları olsa bile – bir adamı anlatıyor. Harpagon, yüzyıllar önce olduğu gibi günümüzde de karşılaşma olasılığımızın pek yüksek olduğu tiplemelerden biri aslında. Bu yönüyle oyun 17. yüzyılda oluşturulmasına rağmen, günümüze de aynı tazelikle seslenebiliyor.
Harpagon, çocukları Elise ve Cleante’yi, zengin kişilerle evlendirmek niyetindedir. Fakat babalarına benzemeyen bu iki kardeş gönüllerini, parasal açıdan zengin olmayan kişilere kaptırmışlardır. Harpagon ve çocukları arasındaki bu evlilik anlaşmazlığı komik bir çekişmeye dönüşüyor ve sonunda ütopik tesadüflerle birlikte oyun güzel bir kapanış kapıyor.
Tragedya anlayışını kendi döneminde kabul ettirememiş olan Moliere, yazdığı komedyalarla ünlenmiş. Ben de üslubunu oldukça doğal ve ‘bizden’ buldum. Shakespeare’in tragedyalarındaki yüksek tabaka üslubu düşünecek olursam, günümüzün aksine tragedyalarda doğallığın hoş karşılanmadığı çıkarımına varıyorum. Her halükarda, Moliere ne yazmış olursa olsun okurum diyebileceğim bir konumdayım artık. Shakespeare bir, Moliere iki diyordum ama aslında bu iki tiyatro yazarını karşılaştırmak doğru gelmiyor.
Eğer tiyatro eserlerine meraklıysanız, Cimri’yi kesinlikle tavsiye ederim. Tiyatro türüne yeni başlayacaklar için de hafif, akıcı bir giriş olabilir.
İyi okumalar dilerim…
Kitap adı: Cimri
Orijinal adı: L’avare
Yazar: Moliere
Çeviri: Sabahattin Eyüboğlu
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları / Hasan Ali Yücel Klasikler Dizisi
Sayfa: 133
Baskı: 2010
Tür: Tiyatro
Arka kapak;
Moliere (Jean-Baptiste Poquelin) (1622-1673); Yalnızca oynanması amacıyla yazdıklarındaki tiplemelerle dünya edebiyatında, Shakespeare´den sonra insan gerçekliğine belki de en derinlemisine nüfuz eden oyun yazarlarından biridir. Kadınlar Mektebi´nden Kibarlık Budalası´na, Cimri´den Hastalık Hastası´na bu oyunlar, dönemin tutucu otoritelerini rahatsız etmekle kalmamış, 300 yılı aşkın bir süredir aynı tazelikle sahnelenmeyi sürdürmüşlerdir.
- Like
- Digg
- Del
- Tumblr
- VKontakte
- Buffer
- Love This
- Odnoklassniki
- Meneame
- Blogger
- Amazon
- Yahoo Mail
- Gmail
- AOL
- Newsvine
- HackerNews
- Evernote
- MySpace
- Mail.ru
- Viadeo
- Line
- Comments
- Yummly
- SMS
- Viber
- Telegram
- Subscribe
- Skype
- Facebook Messenger
- Kakao
- LiveJournal
- Yammer
- Edgar
- Fintel
- Mix
- Instapaper
- Copy Link
Ceyda
Posted at 16:17h, 24 AralıkMerhaba, cumartesi günü Cimri oyununa gideceğim. Gitmeden önce kitabını okusam mı daha çok keyif alırım yoksa izledikten sonra mı okumayı düşünmeliyim? Bir fikir almak istiyorum :))
Metin Yılmaz
Posted at 22:02h, 12 OcakMerhaba,
Okuduktan sonra daha fazla keyif alırsınız. Çok sürükleyici ve kısa bir oyun olduğu için kısa zamanda bitirebilirsiniz.