07 Ara Suç ve Ceza – Fyodor Mihayloviç Dostoyevski
Nasıl başlasam pek karar veremedim. Sanırım hissettirdikleriyle başlamam doğru olacak.
Kitabın sonlarına doğru, bir sahne öyle vurucuydu ki, kendime gelemedim. Bir 5 dakika gözlerimi kapadım, karaketerin geçtiği o yollardan geçtim, yaptığı haraketlerin aynısını yaptım, o anı yaşadım. Karakterin başına gelen sanki benim başıma gelmişti. Konuşamadım.
Karakterlerin, yüzlerini, kıyafetlerini görüp, seslerini bile duyabildim desem abartmış olmam.
Kitabın sonlarında, keşke sonsuza kadar devam etse diyebileceğim bir ruh halindeydim. Bir süre okumaya bile ara vermeyi düşünebilirim.
Sanırım beni ne kadar etkilediğini böyle anlatabilirim.
Rodion Romanovich Raskolnikov…Kitabımızın ana karakteri.
Roman, ana karakterimizin hayata bakış açısını, teorilerini, toplumsal ahlakın sorgulanmasını, aile ilişkilerini, dostlarını, düşmanlarını, tüm bunlarla olan ilişkilerini, hem fiziksel, hem ruhsal olarak inceliyor, nakış gibi işlenmiş satırlardan akıyor.
Raskolnikov’un hayatına giren her bir karakteri derinlemesine inceliyoruz ve incelerken onlarla beraber sanki onların evlerine konuk olmuş, o sahne içinde bir köşeden izliyoruz tüm olanları.
Dostoyevski’nin betimlemelerini oturup burada anlatmaya çalışmak, onlara yorum yapmak benim gibi biri için çok ayıp olur ama bu romanında resmen en uç noktaları yaşamış ve biz okurları esir almış yumrukluyor adeta.
Romanın geçtiği Petersburg’a gitmiş, oraları görmüş olmamında tabi büyük etkisi var sanırım. Bahsettiği Neva nehrinden, bazı sokaklarınından bizzat geçtiğim için, romanın da üstümde yarattığı etki sanırım bir hayli yoğun oldu.
Romanın Raskolnikov dışında benim için iki ana karakteri daha var. Kız kardeşi Dunya ve Sonya.
Karakterlerin, ne olduklarına, kim olduklarına, yaşayışlarına değinmek istemiyorum. Hepsinin hayatı ayrı bir roman konusu olabilirmiş. Diyaloglarında yatan düşünceler o kadar insana ait olan gerçeklik ki romana anlam katan bir diğer özellikte bu bence.
Romanın sorgulattığı olgular ise, toplumsal ahlak, kurallar, insan olmak, insan olmanın getirdiği davranışların nedenleri diye sıralayabiliriz.
Aslında gündelik yaşamımızda da sorguladığımız kuralları, özgür birey olarak davranışlarımızın sorumluluğunu nasıl alacağımızı sorgulayan noktalar gördüm.
Yan karaketerlerin, oturup size meyhanenin bir köşesinde derinlemesine anlattığı, dalga geçtiği ve eleştirdiği bu olguları düşünüyoruz her bölüm sonunda.
Bir ara ana karakater acaba nihilisit mi dedim, cevabını da sonunda verdi.
Betimlemeler o kadar ince ki, gerçekliğini sorgulamak komik olurdu.
Özetle, roman, gündelik yaşamınızda sorguladığınız, herkes için geçerli olan olguların, gerçekten öyle mi olduğunu sorgulatan bir kurgu içinde, sizi alıp başka bir noktaya getirmekte.
Okumadıysanız, gözünüz korkuyorsa, aman aman sakın kaçırmayın.
Kitap adı: Suç ve Ceza
Orijinal adı: Преступление и наказание
Yazar: Fyodor Mihayloviç Dostoyevski
Çeviri: Mazlum Beyhan
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
Sayfa: 704
Baskı: 2014
Tür: Roman
- Like
- Digg
- Del
- Tumblr
- VKontakte
- Buffer
- Love This
- Odnoklassniki
- Meneame
- Blogger
- Amazon
- Yahoo Mail
- Gmail
- AOL
- Newsvine
- HackerNews
- Evernote
- MySpace
- Mail.ru
- Viadeo
- Line
- Comments
- Yummly
- SMS
- Viber
- Telegram
- Subscribe
- Skype
- Facebook Messenger
- Kakao
- LiveJournal
- Yammer
- Edgar
- Fintel
- Mix
- Instapaper
- Copy Link
Gülin rodoplu
Posted at 15:25h, 14 OcakBir kitap düşünün ki cinayeti başında ayrıntılarıyla verip sonuna kadar ilk heyecanla okunabilsin. Bir tutkudur Dostoyevski okumak ve onun yarattığı karekterlerde kendini bulmak..
Reader Lord
Posted at 16:52h, 05 Ekimİlk başta sıkıcı gidiyor ama sonra heyecanlı oluyor
Gökçek
Posted at 20:26h, 17 TemmuzBen bir okur olarak bir kitapta aradigim en onemli ozellik kitabi yasamaktir ki odada kosedeki tahta sandalyede ben de oturuyordum, odunlukta ben izliyordum, yandaki bos odada onlari ben dinliyordum… Her olayini rahatlikla hatirlayabilecegim bir eser…
derya kale
Posted at 00:31h, 12 EylülEfsane bir kitap sürükleyici
F G
Posted at 23:39h, 28 ŞubatBu kitabı okurken aynı anda hem Dostoyevski ‘nin ruhuna deymiş ,hem raskolnikov un varlığına dokunmuş gibi hissetim . İnsana düşünecek çok zaman tanıyor . Kitabın kendisinde boşluktasın düşün dermişcesine bir yakarış var. Raskolnikov hem çok mantıklı hem çok tedirgin bir karakter olabiliyor ve onunla birlikte sizde öyle.
İlginç gerçekten ilginç
Ve kitapların en güzel yanı herbirimizin yazarın başka bir yüzünü görüyor oluşumuz 🙂
Cassiopeia
Posted at 15:37h, 05 EylülKitapin içine giriyorsunuz sanki betimlemeler o kadar hoş ki karakterlerin dusunceleri de herkezin aklina gelmiş dusunceler bas karakterdeki zıt fikirler beni benden aliyor sanki yazarin kitaplari kitap karakterlerini değil kendimi anlatıyormuş gibi hissediyorum
Baran Doğan
Posted at 19:40h, 13 OcakKlasiklerin büyük bir kısmını ilk gençlik yıllarımda okumamama rağmen Dostoyevski’ nin Suç ve Ceza kitabını okumaktan hep kaçtım,Belki yanlış zamanda yanlış kitaplarından başlamamdı sebep yada kitabın adının ağırlığından kaçmıştım kim bilir?41 yaşımda
yani orta yaşlarımın başında yeni okudum bu kitabı derinden etkilendim ve sarsıldım,keşke dedim keşke çocuk ruhumla da okusaymışım bu kitabı.
153 yıl öncesi Rusya Petersburg ‘un kirli sokaklarında Raskolnikov ile açlığı,sefaleti,gücü,cesareti,parasızlığı,soyluluğu,soysuzluğu, yaşadım sanki,,ve Raskolnikov’ un bitmeyen hezeyanını..
Sürükleyici ve harika bir başyapıt..mutlaka okunmalı hiç vakit kaybetmeden..
Rasko
Posted at 11:19h, 21 OcakKitabın bazı kısımlarını akşam okuduğumda korktuğumu bile hissettim . Raskolnikovla hicbir ortak noktam olmamasına rağmen onu kendime benzettim sanki ben misim gibi okudum . Efsane bir kitaptı keşke bitmeseymiş