30 Eki Hayatın O Güzel Şarkısı – José Mauro de Vasconcelos
Vasconcelos’un hayatın en güzel şarkısını anlattığı güzeller güzeli çocuk kitabı. Siz çocuk kitabı dediğime bakmayın. Hemen hemen her yaş için okunması gerekenler arasında. İnsanın aklına neler yaptığımızı daha doğrusu neleri ne kadar kötü yaptığımızı iyilikleri anlatarak sunan, her hikayesinde kendimizi ve yaşadığımız acımasız dünyayı sorgulamamızı sağlayan Vasconcelos, her zaman ki gibi Hayatın O Güzel Şarkısında da bunu yapıyor. Bizlere de bu güzel öyküleri okumak düşüyor.
Dört farklı öyküden oluşan kitap, bize hayatın o güzel şarkısını duyan, duymaya çalışan, duymak isteyenleri anlatıyor. Her öyküde mutlu bir son olmuyor aslında. Buruk bir sevinç belki de kimi zaman. Kimi zaman ise hafif bir üzüntü ile okuyoruz satırları. İlk öykümüzde muhabbet kuşu muhabbet etmeyi bırakır hayata küser. Annesinin sözünü dinlemez ve insanlar tarafından yakalanır. Bundan sonrasında hayatını kendi kendine kapatır ve hayatın o güzel şarkısı yerine insan seslerini duyar.
Bir diğer öykümüzde ise minik bir balığımızdır kahramanımız. Fakat bu balığımız piyanonun üzerinde bir akvaryumda duyamaz olur hayatın o güzel şarkısını. Hizmetli kadın sorar hanımına; “akvaryumda ki balık ölmüş ne yapayım?” diye kadının cevabı tam bizlere layıktır; “at gitsin, yenisi sipariş ederiz…” İşte biz insanların dünyasında bu kadar basittir her şey. Ölen bir can değil bir maldır. Alınabilir satılabilir ve yenisi yerine konabilir. Değişen hiçbir şey yoktur cebimizden eksilen para dışında. Bu kadar basittir bize göre başka canlar. Ama söz konusu bizim canımız olduğunda o zaman dünyaların bir önemi yoktur. Bencil olmadığımızı söyleriz çoğu kez. Bu öyküden sonra bunu tekrar düşünelim bence. Her sohbette her ortamda en az bir kez duymuşuzdur bunları. Kaç yaşında olursak olalım mutlaka işitmiştir o kaç yaşında olduğunu bilmediğim kulaklar. Emin olduğum tek bir şey varsa o da o balık her ne ise hayatta, bizler de farklı değiliz bu hayatta. Onun canı her ne ise bizim canımızda o kadar. Ama bunu anlamak hem de bu zamanda bunu idrak etmek çok ama çok zor.
Bir sonraki öykümüzde ise bir tayımız var. Büyüyüp yarışlar kazandıran, meşhur mu meşhur olan. Ama bir zaman sonra sakatlandığında tüm gözlerden düşen bir at o. Bir anda unutulan, kenara itilen bir at. O kadar birincilikler o kadar güzel zamanlar hepsi bir anda unutulur ve artık sadece un eğirmede kullanılır. O işi bile bulduğuna şükretmelidir aslında. İnsanlar alemin de bu iş bile bir lüks gibidir aslında. Bir yerlerde kesilip, sucuk olmadığı için kendisini şanslı saymalıdır.
Hani küçükken çok sevdiğimiz ve yanından ayrılmak istemediğimiz bir ağaç vardır. Sizi bilmiyorum ama benim olmuştu hem de bir tane değil birçok tane. Oldum olası çok sevmişimdir ağaçları. İşte bu öykümüzde de bir ağaç var. Çok sevildiğini zanneden, ama aslında bir kütük kadar değeri bilinmeyen bir ağaç. Her şey bittiğinde sadece bir odun olan ve önceki zamanların unutulduğu yok olduğu yaşlı bir ağaç.
Okurken içinizden birşeyleri götüren bu güzel kitabı herkese tavsiye ediyorum.
İyi okumalar.
Kitap adı: Hayatın O Güzel Şarkısı
Orijinal adı: Coração De Vidro
Yazar: José Mauro de Vasconcelos
Çeviri: İnci Kut
Yayınevi: Can Yayınları
Sayfa: 84
Baskı: 2015
Tür: Çocuk ve Gençlik
- Like
- Digg
- Del
- Tumblr
- VKontakte
- Buffer
- Love This
- Odnoklassniki
- Meneame
- Blogger
- Amazon
- Yahoo Mail
- Gmail
- AOL
- Newsvine
- HackerNews
- Evernote
- MySpace
- Mail.ru
- Viadeo
- Line
- Comments
- Yummly
- SMS
- Viber
- Telegram
- Subscribe
- Skype
- Facebook Messenger
- Kakao
- LiveJournal
- Yammer
- Edgar
- Fintel
- Mix
- Instapaper
- Copy Link
Yorum yok