13 May Görünmez Adam – H. G. Wells
Geçmişte edebiyat gazeteleri, H.G. Wells’i “İngilizlerin Jules Verne’i” olarak adlandırıyormuş. Wells, Görünmez Adam’ın önsözünde, bu kanıyı bir nevi çürütmeye çalışıyor. Jules Verne’in o an için henüz yapılmamış fakat gelecekte yapılma imkanı olan pratik amaçlara yönelik icatları okura hayal ettirdiğini ve gerçekleşecek olursa bu tür icatların ne tür bir heyecana yol açabileceğini anlamalarına yardımcı olduğunu söylüyor. Kendisinin Verne’den farkını açıklarken ise, yazdıklarının olası şeylerle uğraşıyormuş iddiasında olmadığını söylüyor. Hikayelerindeki asıl sorunun, “Bu başınıza gelseydi ne hissederdiniz?” sorusu olduğundan bahsediyor.
Kitabı okuduğunuza, Wells’in demek istediğini daha iyi kavrıyorsunuz. Görünmez Adam, bir bilim kurgu kitabı olması nedeniyle görünmezliği bir takım bilimsel gerekçelere dayandırsa da, aslında görünmezliğin icat edilebileceğini ispatlamaya çalışmıyor. Görünmezlik tutkusuyla yanıp tutuşan bir bilim adamının, görünmezliği keşfettikten sonra başına gelenleri, hissettiklerini, sonu gelmez bir çaresizliğe ve trajik bir maceraya sürüklenişini anlatmayı seçiyor.
Görünmez olmadan önce, eğer başarabilirse bu özelliği sayesinde özgürlüğü yakalayabileceğini, tek başına dilediği gibi bir hayat sürebileceğini düşünüyor Griffin. Ne var ki geri dönüşümsüz olarak görünmez olduktan sonra işlerin hiç de hayal ettiği gibi ilerlemediğini fark ediyor. Ayak izleri, kıyafetler, yediği yemek hatta karlı bir günde üzerine düşen karlar; kendini ele verdiğinden ve insanların bu gariplik karşısında hırçınlaşıp, ona saldırmaya çalıştıklarını gördüğünden, bir süre sonra kaçmaya, saklanmaya, çalmaya hatta zarar vermeye başlıyor.
Büyük bir tutku ve heyecanla başlayan bu keşif bir hüsrana belki de büyük bir pişmanlığa dönüşüyor.
Kitap bilim kurgu dalında, görünmezlik konusunu ilk kez işlemiş olmasının yanı sıra insanların kendinden olmayana karşı gösterdiği saldırgan tutuma getirdiği toplumsal eleştiriler nedeniyle de övgü alan bir kitap.
Bilim kurgu severlere gözüm kapalı tavsiye edebileceğim bir eser.
Son olarak Görünmez Adam’ın ağzından bir kesit sunup, yazımı bitiriyorum.
“Üzerinde düşündükçe, Kemp, soğuk bir iklimde, pis bir havada ve kalabalık ve uygar bir şehirde bir Görünmez Adam olmanın ne kadar acizce bir saçmalık olduğunu daha da fazla anlıyordum. Bu çılgınca deneyi yapmadan önce binlerce avantajım olacağını düşlemiştim. O öğleden sonrasındaysa her şey bir hayal kırıklığı haline gelmişti. Bir insanın arzu duyabileceği her şeyin üzerinden geçip gidiyordum. Şüphesiz görünmezlik bunları elde etmemi sağlıyordu., ama elde ettiğim zaman onların tadını çıkarmamı da imkansız kılıyordu. Hırs…orada görünmeyecek olduktan sonra bulunduğum yerin getirdiği gururun önemi nedir ki? İsmi Delilah* olmak zorunda olduktan sonra, bir kadının aşkının önemi nedir ki?”
*Gücünün sırrını öğrendiği zaman bunu, aşkını sınamak için kullanması anlamında. Delilah, gücünü uzun saçlarından alan Samson’un sırrını açığa vurarak ona ihanet etmiştir. (Kitaptaki Notlardan)
Kitap adı: Görünmez Adam
Orijinal adı: The Invisible Man
Yazar: H. G. Wells
Çeviri: Ali Kaftan
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa: 224
Baskı: 2013
Tür: Bilim Kurgu
#Görünmez Adam – H. G. Wells #Görünmez Adam #H. G. Wells
- Like
- Digg
- Del
- Tumblr
- VKontakte
- Buffer
- Love This
- Odnoklassniki
- Meneame
- Blogger
- Amazon
- Yahoo Mail
- Gmail
- AOL
- Newsvine
- HackerNews
- Evernote
- MySpace
- Mail.ru
- Viadeo
- Line
- Comments
- Yummly
- SMS
- Viber
- Telegram
- Subscribe
- Skype
- Facebook Messenger
- Kakao
- LiveJournal
- Yammer
- Edgar
- Fintel
- Mix
- Instapaper
- Copy Link
Yorum yok